DOĞRU MALZEME TAŞIMA SİSTEMİNİ SEÇMEK 5 : YÜKÜ TAŞINABİLİR HALE GETİRMEK
Doğru bir malzeme taşıma sistemi seçmek karmaşık bir görev olabilir. Bu kapsamlı seride, bu karmaşık karar verme sürecini adım adım açıklıyoruz. Daha önce, yükün ağırlığını, manevra yeteneğini, esneklik gereksinimlerini, taşıma sıklığını, mesafeyi ve maliyetleri ele aldık. Şimdi ise yükün malzeme taşıma sistemine nasıl sorunsuz bir şekilde entegre edilebileceği konusuna derinlemesine bakıyoruz.
Gemiler, rüzgar türbinleri ve transformatörlerin ortak özelliği nedir?
Cevap oldukça basit: hepsinin taşıma süreçleri önemli zorluklar ortaya çıkarır. Bu nesneler sadece büyük ve kaba olmakla kalmaz, aynı zamanda geleneksel olmayan şekillere sahiptirler, bu da onları sadece A noktasından B noktasına nasıl taşıyacağınızı değil, aynı zamanda malzeme taşıma sistemine nasıl bağlayacağınızı veya destekleyeceğinizi belirlemeyi zorlaştırır. Bazı senaryolar basittir, örneğin temel bileşenleri bir taşıma bandına kolayca aktarmak veya malzemeleri bir forklift ile taşımak gibi. Ancak rüzgar türbinleri veya büyük yapılar gibi yüklerin taşınması, daha fazla insan gücü, artan maliyet ve hatta yükün ilk yerinden malzeme taşıma sistemine aktarılmasını kolaylaştırmak için ek malzeme taşıma çözümleri bile gerektirebilir.
Teorik olarak, herhangi bir nesneyi herhangi bir malzeme taşıma sistemine yüklemek mümkündür, bu, ağırlık gibi bu yazı serisinin önceki bölümlerinde belirlenen kısıtlamalara hakim olarak ve yeterli mühendislik bilgisine sahip olarak sağlanabilir. Ancak bu yükleme süreci ek maliyetlere yol açabilir ve lojistik ve organizasyon arasında tercih yapılması gereken durumlar ortaya çıkarabilir. Belirli uygulamalar için belirli sistemleri daha az cazip veya uygulanabilir hale getirebilir.
Sürdürülebilir enerji teknolojisinin bir parçası olan büyük bir rüzgar türbini örneğini ele alalım,. Bu büyük türbini nihai kurulum alanına taşıma zamanı geldiğinde, karşımıza çıkan ilk sorun, türbinin taşıma sistemine nasıl yükleneceğiydi. Sürdürülebilir enerji sektörünün bir ürünü olan bu türbin, yüksek maliyetli, imalatı zor, hassas ve son derece dikkatli taşınması gereken bir üründür. Bu karmaşık süreçte herhangi bir hata büyük kayıplara neden olabilir.
Doğru taşıma için bir dizi çözüm mevcuttu, ancak her birinin dikkatlice düşünülmesi gereken beraberinde getirdiği artıları ve eksileri vardı:
İnsan müdahalesi, Türbinin ağırlığı ve devasa boyutları göz önüne alındığında, takımın türbini süreç boyunca titizlikle yönlendirmesi gerekiyordu.
Vinçler, ağır yükleri kaldırmak için yaygın bir seçenek olsa da, tesis kısıtlamaları nedeniyle pratik bir çözüm değildi. Bir vinç kullanımı mümkün olsa bile, doğrudan bir vincin türbine bağlanması mümkün değildi. Bu, projeye daha fazla zaman, para ve mühendislik eklenmesini gerektirirdi.
Forkliftler, vinçlere benzer kısıtlamalarla karşılaştı. Kullanılmaları mümkün olsa bile, her türlü tekerlekli araç, türbini bir palet veya taşıma yüzeyine sıkıca bağlamayı gerektiriyordu. Ayrıca, hassas türbine titreşim veya ani hareketlerden kaynaklı yüklerin iletilmesini önlemek için önlemler zorunlu olacaktı, bu da potansiyel hasar risklerini arttırıyordu.
Hava yastıklı sistemler, başlangıçta cazip bir alternatif gibi görünüyordu, paletin altına girerek türbini kaldırabilir ve taşıyabilirlerdi. Ancak sürekli bir hava kaynağına bağlı olma zorunlulukları ve yük sek kalitede zemine ihtiyaç duymaları uzun mesafede kullanılabilirliklerini imkansız hale getirdi bu da kapsamlı ikincil bir malzeme taşıma sisteminin devreye girmesine neden olacaktı.
Sonuç olarak, akülü transfer arabası tercih edildi. Bu yenilikçi cihazlar, türbini sorunsuzca bir paletin üzerine yerleştirmeye ve senkron çalışmaya imkan veren tasarımları sayesinde taşıma sürecini kolaylaştırdı.
Sürdürülebilir enerji alanında olduğu gibi, tüm karmaşık taşıma işlemlerde, nesnelerin taşınabilmesi için ihtiyaç duyulan manevra kabiliyeti ve kendi sisteminizdeki mevcut yolların taşımayı mümkün kılan ve yüksek maliyetlerden kaçınmak için titiz bir planlama süreci gereklidir.
Taşınan malzeme bir rüzgar türbini kadar büyük ve ağır olmasa bile, nesnenin "taşınabilir" hale getirilmesi sorusu hala büyük bir öneme sahiptir. Ürünün imalat sürecinde her aşamada değişkenlik gösterebilir. Bir taşıma bandı, ürünü erken aşamalardan geçirebilir, ancak nesnenin giderek daha büyük hale gelmesi veya ağırlık merkezinin değişmesi (bu durumda devrilme riski taşıyabilir) faklı çözümlere ihtiyaç duyulmasına neden olur.
Sonuç olarak, taşınacak nesnenin taşınabilirliği, bir malzeme taşıma sistemi seçmeden önce dikkate alınması gereken önemli bir noktadır.
Linke tıklayarak Linkedin sayfamıza ulaşabilirsiniz.